Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Dini Hikayeler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kadın merak ediyordu Acaba Kocası kendisini ne kadar seviyordu ve Bırakıp gitse ne tavır verecekti. Bu nedenle kocasına bir mektup yazdı: Ben seni terk ediyorum. Ve hemen yatağın altında saklandı. Bir müddet Sonra kocası

Kadın merak ediyordu Acaba  Kocası kendisini ne kadar seviyordu  Ve Bırakıp gitse  ne tavır verecekti.  Bu nedenle kocasına  Bir Mektup Yazdı: Ben seni terk ediyorum. Ve hemen yatağın altında saklandı.  Bir müddet Sonra kocası  geldi  mektubu Gördü   ilk başta Şaşırmış Olsada  Sonradan Gülmeye Başladı. Mektuba Birşeyler Yazdı  Telefonunu Çıkarıp Birisini Aradı  Canım nasılsın? Bil bakalım oldu. Karım  Beni Terk Etti.  Zaten onunla hiç evlenmek istememiştim.  Seni bende çok özledim.  Buluşalım mı şimdi? Tamam geliyorum.  Bu sözleri söyleyerek çıktı odadan. O çıkar çıkmaz kadın ağlayarak Yatağın Altından Çıktı  Mektuba Ne Yazdı diye bakmaya gitti. Canım Yatağın Altından Ayakların Gözüküyordu. Ben ekmek almaya gittim. Seni seviyorum ❤ 😊 ( Sizce Böyle Testler Yapmaya Gerek Varmı )                Ana Sayfa Hadis-i Şerif        Güzel ...

HZ.YUNUS'UN DUASI

Yunus -aleyhisselâm-  balığın karnında mahzur kaldığında, Allah Teâlâ'ya şöyle dua etmişti: ‎‫لا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ‬‎ [Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn.] "...Senden başka ilah yoktur. Sen her türlü kusurdan, eși-ortağı olmaktan uzaksın. Şüphesiz ben kendine yazık edenlerden oldum"  Hz. Yunus'un Duası  Arapça Okunuşu:  لَۤا اِلٰهَ اِلَّۤا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّ۪ى كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ Türkçe Okunuşu: Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu mine-zzâlimîn' Türkçe Meali: Senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü noksanlıktan, eşi-ortağı olmaktan uzaksın. Şüphesiz ben kendine yazık edenlerden oldum. Ana Sayfa

Bedevi’nin Duası İbretlik Kıssa Hz. Ömer r.a Zamanı

  Bedevi’nin Duası Hz. Ömer (r.a.) Resûlullah (s.a.v.)’in kabrini ziyaret eder. Kabri önünde bir bedevinin dua ettiğini görür ve arkasında durup duasını dinlemeye başlar. Şöyle dua etmektedir bedevi: “Yâ Rabbi! Bu senin Habibin, ben de kulunum. Şeytan da düşmanın. Eğer beni bağışlarsan habibin sevinir, kulun kazanır, düşmanın üzülür. Beni bağışlamazsan habibin üzülür, düşmanın sevinir, kulun helak olur. Yâ Rabbi! Sen habibini üzmekten, düşmanını sevindirmekten, kulunu helak etmekten daha cömertsin. Yâ Rabbi! Araplar arasında asil insanlar vefat ettiklerinde kabri başında kölesini azat etme geleneği vardır. İşte Alemlerin Efendisi vefat etti. Kabri başında Beni cehennemden âzât et”. Bunun üzerine Hz. Ömer avazı çıktığı kadar: “Yâ Rabbi! Bu Bedevi’nin Senden istediğini ben de istiyorum” diye bağırır. Sakalı ıslanıncaya kadar hıçkıra hıçkıra ağlar. Bedevî dayanamaz ve: Ey Müminlerin Emiri! Sen de mi ağlıyorsun! der ........ Merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım Bizi de, ana-bab...

Vermeyince Mabut Neylesin Mahmut İbretlik Hikaye Sultan Mahmut Zamanı

 Sultan Mahmut kıyafet değiştirip, beraberinde sadrazam ve birkaç muhafız ile halkı teftişe çıkmış. Dolaşırken bir kahvehaneye girip oturmuşlar. Bakmışlar müşteriler kahvehaneciye seslenip duruyor: "Tıkandı Baba, çay getir"; "Tıkandı Baba kahve getir". Tıkandı Baba lakabı Sultan Mahmut'a ilginç gelmiş. Merak edip kahvehaneciyi çağırmış. Kahvehaneci gelince ‘’Baba sana neden "Tıkandı Baba" derler? Hele otur da anlat, ‘’demiş. Tıkandı Baba başlamış anlatmaya ‘’ Ben bir gece, Rüyamda tanıdığım tüm insanların bir çeşmesi vardı ve hepsinin çeşmesinden oluk oluk su akıyordu. Benim de bir çeşmem vardı fakat benim çeşmemdeki su ip gibi akıyordu. Sonra ben "Keşke benim çeşmem de onlarınki kadar aksa" diye içimden geçirdim. Sonra yerden bir çomak alıp suyun geldiği oluğu dürtmeye başladım. Ben oluğu dürterken çomak kırıldı ve ip gibi akan suyum damlamaya başladı. Bu sefer ben; "Keşke çeşmem diğerlerininki kadar olmasa da, bari eskisi kadar aksa...

Davut ( a.s ) Allahı zikreden hayvanlardan bazılarını öğrenmek istermisiniz ne diyorlar ses çıkardıklarında. (okuyup bilgi edinelim)

BÜTÜN MAHLUKAT ALLAHI ZİKREDER  HAYVANLARIN ZİKRİNİ ÖĞRENMEK İSTERMİSİN?   Bütün kuşların ârifi Leylektir”  Demek ki, kuşlar âleminin de, ârifi câhili var Lokman (a.s.) buyurur:  Ey oğlum! Horoz senden daha akıllı olmasın! O her sabah, zikir ve tesbîh ediyor, sen ise uyuyorsun!...  Allah (cc)'ı tüm mahlukat zikreder... Kurbağa En az zikreden hayvan:  Eşek (Yanlış anlamayın sakın O bile günde 5000 kere "ALLAH" diyor....  *Kuşlar öterken zikrederler İmam-ı Begavi hazretleri, Kab-ül-Ahbar hazretlerinden nakleder.  Süleyman aleyhisselamın bildirdiğine göre, bazı kuşlar öterken derler ki:  Tavus kuşu: Cezalandırdığın gibi cezalandırılırsın.  Hüdhüd: Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.  Göçeğen: Ey günahkârlar, Allahü teâlâdan af ve mağfiret isteyin!  Kaya kuşu: Her canlı ölecek, her yeni eskiyip çürüyecektir.  Kırlangıç: Ne yaparsanız, onu bulursunuz.  Güvercin: Yeri göğü mahlûkatla dolduran Rabbimi, noksan sıfatlarda...

SÜLEYMAN (A.S) ordusu ile karınca vadisinden geçerken ondan korkan bir karıncanın dediklerini duyuyor : (HİKAYE OKU)

Cenâb-ı Hak buyurur:   “Süleymân’ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan müteşekkil orduları toplandı;  hepsi bir arada (onun tarafından) düzenli olarak sevk ediliyordu.  Nihâyet Karınca Vâdisi’ne geldikleri zaman, bir karınca:  «–Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin!» dedi.  (en-Neml, 17-18) Bir karınca: “Hazret-i Süleyman’ın saltanatı, çok büyük bir saltanattır; çiğnenirsiniz! Yuvalarınıza çekilin!” dedi.   Bu sözleri işiten Süleyman Aleyhisselam: “–Hayır, benim saltanatım geçicidir! Benim dünyevî hayâtım da hududludur. Bir kelime-i tevhîdin getirdiği saâdet ise sonsuzdur!” dedi.  Âyet-i kerîmede buyrulur: “(Süleyman) onun (karıncanın) sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki:  «Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana-babama verdiğin nîmete şükretmeye ve hoşnud olacağın sâlih ameller işlemeye muvaffak kıl!  Rahmetinle, beni sâlih kulların arasına kat!»” (en-Neml, 19) Ana Sayfa Hadis-i Ş...

HZ.İBRAHİM A.S Allah'ın Emri ile dağdaki büyük mezarı kazdı içindeki cesetin ibretlik hikayesini okudu

Allahü teâlâ,İbrahim aleyhisselâma; "Kazma küreğini al, filan dağa çık, orada büyük bir kabir var, onu kaz, içinde ne varsa bak!" buyurdu. İbrahim aleyhisselâm, o dağa çıktı, kabri buldu.  Allahü teâlânın emrine uyarak, mezarı kazınca, mezar içinde muazzam büyüklükte bir insan cesedi ile başında yazılı bir levha gördü.  Bu levhada şunlar yazıyordu: "Ben Ad kavminin melikiyim. Bin sene yaşadım, bin orduyla savaştım, hepsini yendim.  Bin defa evlendim, bin çocuğum oldu.  Servetimin sayısını, sınırını ölçemez hâle geldim.  Ama birgün devası olmayan bir hastalığa yakalandım.  "Beni bu dertten kurtarın, ne isterseniz vereceğim." dedim.  Hattâ bütün servetimi vermeyi taahhüt ettim.  Bütün doktorlar âciz kaldılar, bu hastalığa çare bulamadılar.  Ölmek üzereyim, onun için bu levhayı yazdırdım ve son sözüm şudur: Bu dünya beni kandırdı, sizi de kandırmasın.  Ben kuvvetime, servetime güvendim.  Bana bir şey olmaz dedim, ama gördüm ki ben çok ...

İsa aleyhisselam yahudi arkadaşı ile yolculuğundaki sırlı olaylar -Dini hikaye oku.

İsa Aleyhisselâm bir Yahudi ile yola çıkar.   Yanlarına ekmeklerini de almışlardı. Fakat Hz. İsa'nın iki, Yahûdinin ise üç ekmeği vardı. Yahudi, Hz. İsa'ya göstermeden ekmeğin birini yedi. İsa aleyhisselâm, Yahûdinin üç ekmeği olduğunu biliyordu. — Senin üç ekmeğin vardı, biri ne oldu? diye sordu. Yahudi: «Benim ekmeğim iki idi» diyerek yalan söyledi. Yollarına devam ediyorlardı. Bir cüzzamlı hastaya rastladılar, İsa aleyhisselâm asası ile hafifçe bir vurunca hasta iyileşti. Yahudi bunu gördü, îsa (a.s.) yine ekmeğinin kaç olduğunu sordu. Yahudi: «İki» diye cevap verdi. Biraz ileride bîr âmâya rastladılar, İsa aleyhisselâm teveccüh etti âmânın gözleri açıldı! — Ekmeğin kaç idi? diye sordu. O yine iki olduğunu söyledi. Bu minval üzere Isa aleyhisselâm'ın mu'cizelerini gördüğü halde Yahudi îman etmemekte ısrar eder ve yollarına devam ederler. Bir müddet sonra İsa aleyhisselâm bir ağacın gölgesinde yatıp uyumaya başlar. O muhitin valisinin hasta bir kızı vardı. Ölüleri dir...

Teheccüd namazı ve önemi Ayet Ve Hadisler'den oluşan Dini hikâye'yi oku

Abdullah bin Ömer (r.a.) gençlik yıllarında geceyi mescitte geçirir ve orada uyurdu. Bir gece rüyasında iki melek onu yakalayarak Cehenneme götürdüler. Cehennem kuyu duvarı gibi taşla örülmüş olarak görünüyordu. İki boynuz gibi iki yanı vardı. Burada kendilerini yakından tanıdığı kimseleri de görmüştü. O anda: — Cehennemden Allah’a sığınırım, demeye başladı. O sırada yanına başka bir melek gelerek ona: — Korkma, sen buraya atılmayacaksın. Senin için tasa ve endişe yoktur, dedi. Abdullah bu rüyasını Resulüllahın (s.a.v.) hanımı olan ablası Hz. Hafsa’ya (r.a.) anlattı. Hafsa Validemiz de Resulüllaha (s.a.v.) aktarınca Efendimiz şöyle buyurdu: — Abdullah ne iyi adamdır. Keşke gecenin bir kısmında kalkıp da ibadet etmeyi âdet edinseydi. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) burada kast ettiği ibadet teheccüd namazıydı. Abdullah b. Ömer bunu öğrenince gecenin pek azında uyuyup kalan zamanını ibadetle geçirmeye başlamıştı. Ömrünün büyük bir kısmı mescitte, namazda ve secdede geçen İki Cihan Serveri...

Evliliğin İlk Gecesi Hayır belki şerrin içinde saklıdır. >> Dini Hikâye Oku

...Evlendi ve ilk gece eşinin yüzünü açtı rengi siyah idi, güzel de değildi..  Zifaf gecesi eşini terk etti.. eşi bunu anlayınca birkaç gün sonra adamın yanına gitti ve dediki *''HAYIR BELKİ ŞERRİN İÇİNDE SAKLIDIR''* dedi ve ikna etti, zifafını tamamladı..  Ama kalbinde yine sıkıntı vardı.. eşinin şeklinden dolayı İkinci bir kez eşini ve şehri terketti.. Bu sefer aradan 20 yıl geçti eşinin ondan hamile kaldığını bilmeden geçen 20 yıl.. Evet şehre geri döner namaz için camiye girer bakar ki genç bir vaiz ama çok muhteşem vaaz ediyor. Dehşete kapılır ve hoşuna gider.. Oradakilere sorar kim bu Alim delikanlı? diye..  Derler ki "adı ENES" Babası kim?der. Derler ki "20 yıl önce buralardan göçtü adı MALİK" Gencin yanına gider ve der ki "seninle evinize kadar geleceğim. kapıda bekliyeceğim annene dersin ki: *HAYIR BELKİ ŞERRİN İÇİNDE SAKLIDIR*..''  Giderler.. annesine bunu der demez "koş koş evlat, o senin baban" der, "ka...

Muhtaçlara Yardım Etmenin Şuuru Peygamber Efendimiz Buyuruyor ki >> Hikâye Oku

ALLAHIN KULUNA SİTEMLENİYOR Bir gün Peygamber efendimiz buyurdu ki: - Yâ Âişe, kurbanın etini ne yaptın?  - Ya Resûlallah, dağıttım,  sadece iki kürek bize kaldı.  - Yâ Âişe, demek ki, iki kürek hariç hepsi bize kaldı.  Hocasını çok seven zengin bir tüccar, muhtaçlara yardım etmenin daha tam şuurunda değilmiş. Hocası bu durumdan kurtulması için demiş ki: - Çok cimri gördüm, ama senin gibisini görmedim. Talebe şaşırır, rengi solar: - Ne yaptım efendim? - Bak, yüce Allah seni ne güzel yaratmış. Senin gibi binlerce insan şu an hastanelerde, acı içindedir. Sen, ne hastanedesin, ne de hapishanedesin. Gözün, kulağın, her uzvun yerli yerinde. Bunları sana kim verdi? - Elbette Allahü teâlâ verdi efendim. - Peki, seni yoktan var eden, çok çeşitli nimetler ihsan eden Allahü teâlâya ne verdin?  - Allahü teâlâya ne verilir ki efendim? - Rabbimiz ahirette, bir kulla şöyle konuşur:  - Ben açtım, bana ekmek vermedin, beni doyurmadın!  - Yâ Rabbi seni nasıl doyurabili...

Namaz Ve Aşk >> Hz. Ebu Bekir Cemaatle Namaz kılarken >> Dini Hikâye Oku

Namaz ve Aşk 🔸Aşk ile🔸 Bir gün Peygamber efendimiz (s.a.v) sabah namazını kıldırır. Sabah Namazını kıldırdıktan sonra selam verir, Ebu BEKİR nerededir? diye sorar. Cemaatin arkasında,safların arkasından buradayım efendim der... Efendimiz biraz yanıma gelirmisin buyurur... Ve Ebu Bekir efendimizin yanına gelir... Anlat bakalım bir şeyler oldu galiba buyurur... Hz Ebu Bekir'in Sıddık Efendim tam siz birinci rekata tekbir aldınız, bende uydum, fatiha_i Şerifeyi okurken ,sonuna doğru gelirken, abdestime bir şüphe geldi,bir şey arız oldu.Hemen Namazdan çıktım abdestimi yenilemek üzere... Çıkınca orada bir altından bir kap gördüm,içi su dolu lakin üzerinde bir mendil örtülüydü.Hemen o su ile alel acele abdest aldım,o mendil ile kurulandım ve hemen geldim. Daha siz Fatihadan sonra Zammı süreye devam ederken yetiştim Ya RASÜLALLAH Ya Eba Bekir onun için sizi çağırdım.Çünkü ben tam FAtihayı okudum.Zammı süreyi okudum Rükuya gidecektim dizlerim tutuldu,bir türlü gidemiyordum ve ayetleri uz...

SABIR, KANAAT, DELİKANLILIK NEDİR ???

Muhiddin-i Arabi idam edilmeden önce hücreye atıldığında aynı hücrede bir kişi daha vardır. Araların da şöyle bir konuşma geçer: – “Ya imam sana üç şey sormak istiyorum.” der. İmam: - “Sor bakalım….” der. Adam: – “Sabır nedir?” der. İmam: - “Ben şimdi nazar etsem şu kapılar teker teker açılır ve ben çıkar giderim.” der ve zindanın kapıları Allah’ın bir kerametiyle açılmaya başlar. İmam: - “Fakat ben Allah’ın (c.c.) beni bu şekilde imtihan etmesine tahammül ediyorum. İşte sabır budur” der. Adam: - “Peki kanaat nedir? ” der. İmam: - “Ben şimdi nazar etsem şu yerdeki çakıl taşları altın ve gümüş olur.” der. Yerdeki çakıl taşları altın ve gümüş olmaya başlar. – “Halbuki benim şu anda ne lambamda yakacak yağım, ne de yiyecek ekmeğim var. Ben ise bu halime şükrediyor ve sabrediyorum işte bu da kanaattir.” der. Adam: – “Peki fütüvvet (delikanlılık) nedir?” der. İmam: - “Bu sorunuza yarın cevap vereyim” der ve sükut ederler. Bir süre sonra soru soran adam uykuya dalar ve bir rüya görür. Rüyası...

Bir Annenin Ağzından - Rızık Allah'tandır ve aramak lazım.

Bir annenin ağzından "4 sene önce eşim bir iftiraya uğradı. İşinden atıldı ve hapse girdi. Eşyamıza haciz geldi. Ev alıyorduk ödeyemeyince banka el koydu. Hayatımın en zor zamanlarıydı. O günler gitsin İnşallah bir daha geri gelmesin. Üç yaşından küçük iki çocukla biraz annemlerde biraz kaynanamlarda o kadar çok zor günler geçirdim ki ancak yaşayan bilir. Altı ay sonra eşim hapisten çıktı. Ben sonuna kadar inanıyorum eşim suçsuz ama kimse inanmadı. Günlerce iş aradı ama maalesef bulamadı. Ev ev üstüne yaşamak sanki bir azap. Her şeyimiz göze battı. Kaynanamlarda bir süre kaldık ama bize etmediğini bırakmadı. Oysa ben evin bütün işini yapıyor ve harçlığımı çıkarmak için patik örüp internetten satıyordum. İçtiğimiz çay kahve hatta çocukların sütü bile sorun oldu. Büyük bir kavga sonunda annemlere gittik. Bir süre kalınca bu sefer babam başladı eşime : _Kızıma torunlarıma bakıyorum bir de sana mı bakacağım diye. Eşim çıktı bende çocukları aldım peşinden gittim. Ucuz bir pansiyon buld...

Hazreti Ömer döneminde Şam diyarında öldürücü bir veba salgini vardı

Hazreti Ömer döneminde Şam diyarında öldürücü  bir veba salgini vardı . . . ************* Hazreti Ömer'in arkadaşlarından biri Allah ' ın şu sözüne dikkat çekti  ************* " Müslümanlar  af diledikleri  müddetçe Allah onlara  azap edecek değildir "    . . Böylece onlar Allah'a  tövbe ve istiğfar ettiler ,  Allah da onlardan bu belayı ve hastalığı kaldırdı .  O halde . . .  Herkez  >>>>>  Estağfirullah desin ki  Allah bizden de bu salgını kaldırsın . . Ana Sayfa

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ( ER KİŞİ NİYETİNE )

Babamım dostlarındandı. Dimdik yürüdü. Hani Allah'tan başka kimsenin önünde eğilmemiş tipler vardır ya, öyle biriydi. Ben çok küçüktüm, evimize misafir gelirdi. "Oğul" diye seslenirdi hep. Bağdaş kurmaz, diz çöker öyle otururdu. Gaz lambası ışığında daha bir heybetli görünürdü gözüme. Hep bitip tükenmek bilmeyen harp hatıraları anlatırdı. Çanakkale, Gazze, Kafkas cephelerini dolaşmış; Sakarya, Dumlupınar'da savaşmış. Ancak İzmir'in kurtuluşundan sonra köyüne dönebilmişti. Anlattıklarında hep acı, kan, cefa vardı. Kolay mı kazanılmıştı bu vatan? Ölüm neydi ki? Şerbet içmek kadar kolaydı. "Biz kendi cenaze namazımızı kendimiz kıldık Çanakkale'de !" derdi sık sık. Olur muydu?? Kirte muharebeleri sırasında bölükler arka siperlerde hücum sıralarını beklemektedirler. Ön siperlerdekiler ileri fırlamış boğuşuyorlar. Yüzbaşı hucum için emir bekliyor. Bütün asker süngü takmış siperden fırlamak için hazır. Sinirler gergin... Bütün dudaklar kıpır kıpır dualar ok...

BİLAL HABEŞİ VE AĞLATAN EZANI - Hikâye Oku

😢 AĞLATAN EZAN 😢 👉 Allah Rasûlu hasta yatağında soğuk terler döküyor... "" Hazret-i Aişe’nin gözü yaşlı, Hazret-i Ebu Bekir’in başı yerde… """ Kainatın Efendisi ebedi yolculuğun eşiğinde son nefeslerini sayıyor.... "" Medine soluk almadan bekliyor... "Buruk yürekler, endişeli bakışlar ve köşelerde sessiz sessiz akıtılan göz yaşları… " Tek istenilen şey, bir haber. Habibin sıhhat haberi.... "Fakat şu bir gerçek ki Her Nefis " """"" Ölümü tadacaktır """"""""" """ İşte son an… """ Son nefes… "" Ve Habibin dudaklarından dökülen son söz.. ( Er-rafiku'l-a’la! Er-rafiku'l-a’la ) "Yüce dost! Yüce dost...! "Kainatın Sevgilisi Dünyadan göçüyor... """" Ezan vaktidir. "" Rasûlullah’ın yokluğundaki ilk gecenin sabahı. ""Bilal elini kulağına götürmek için hazırlanıyor...

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN VE BİR BAKRAÇ YOĞURT - Hikâye Oku

BİR   BAKRAÇ  YOĞURT     Kanuni Sultan Süleyman bir gece rüyasında Peygamber efendimizi görür . Peygamber efendimiz ondan bir cami yaptırmasını , bu caminin dünyanın en büyük mabedi olmasını ister .  Osmanlı imparatorluğunun en ihtişamlı dönemidir . İmparatorluk üç kıtaya yayılmıştır .  Kanuni ertesi gün Mimar Sinan'ı çağırır .caminin hazırlığına başlanır . Kanuni camiyi sadece kendi mal varlığı ile yaptırmak ister . Bu büyük sevaba kimseyi ortak etmek istemez . Ustabaşılara sıkı sıkı tembih eder kimseden bir kuruş bile alınmaması için .   Caminin tam karşısında , küçük bir kulübede oturan yaşlı bir kadın vardır . Caminin yapılışını hayranlıkla izlemektedir . Dört keçisi vardır , onların sütü ile geçinmektedir.   Cami yükselmiş neredeyse bitmek üzeredir . Kadın uzaktan camiye bakar hayranlıkla . Allah'ım der , Sultan Süleyman'a mal mülk verdin senin için cami yaptırıyor . Benimse tek mal varlığım budur der keçilerin sütünden mayaladığı bir ba...

BİR YUSUF MİSALİ - İbretlik Hikâye

BİR YUSUF MİSALİ KESİNLİKLE OKUMANIZ GEREKEN İBRETLİK BİR HİKAYE… Yusuf sabah ezanının sesiyle yatağından kalktı, abdestini aldı ve namaza durdu. Şükür ki Allah ona bir gün daha bahşetmişti. Hatta yine sabah namazında onu huzuruna çağırmıştı. Huşu içerinde namazını kıldı, tesbihatını yaptı ve ellerini açıp dua etmeye başladı. Çok şükür Rabb’im beni yine huzuruna çağırdın, yine secdeye götürdün, yine şeytana uymaktan alıkoydun. Çok şükür rabbbim sana, çok şükür… Duasını bitirdikten sonra kuran okumaya başladı. 22 yaşındaydı Yusuf. 22 yaşında tertemiz, imanlı, şükrünü eksik etmeyen nur yüzlü, yakışıklı bir gençti. İlahiyat fakültesi üçüncü sınıfta okuyordu. İnşallah imam olacak ve Allah’ı anlatacaktı insanlara. Saat yediye gelirken “sadakallahülazim” diyerek Kuran’ı kapattı. Okul hazırlıklarını da yaptıktan sonra mutfağa gitti. Her zaman ki gibi yine annesi mis gibi kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltı sofrasında annesi Yusuf’a evlilik konusunu açtı. “Oğlum bak rahmetli baban mürüvvetini göre...

MEVLÂNA HAZRETLERİ'DE DUYGULARINI ŞÖYLE İFÂDE ETMİŞTİR;

Kapına geldim. Ve ben, “ben’’ olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki “Kim o?” de. Kim olmamı istiyorsan “o’’  olmaya geldim. Mühim olan sizin kim olduğunuz değil, Allah’ın(c.c) istediği gibi olmanız.  Esas mesele insanın varlığın kendisinin olmadığını anlamasıdır.  Rabbinle aranda yalnız sen zannettiğin var,  arala kendini;  o kalır, görürsün. Hz.Musa, Allah’a(c.c) yalvardı ve O’ndan bir tavsiye istedi. Gelen cevap;  “Beni dinle.” oldu. Bizler Allah’ı(c.c) dinlemiyoruz.  Geçici, maddi şeylerin peşinden koşup gidiyoruz. Onları kalbimizin içinin en derinine koyuyoruz.  Dünya şanının, şöhretinin, gücünün peşinde koşmakla tek sermâyemiz olan ömrümüzü tüketiyoruz... Nefsimizin peşine takılmışız,  şeytani zihnimizin kontrolünde uçuruma doğru sürükleniyoruz. Paraya, güce, şöhrete tapar olmuşuz...  Kimimiz'de; “Ya Allah(c.c) varsa bizi cezalandırır.’’ diye ibâdetlerini yapıyor.  Kıldığı namazların ve tuttuğu oruçların onu kurtaracağınıSanıyor.Kim...