Ana içeriğe atla

SABIR, KANAAT, DELİKANLILIK NEDİR ???



Muhiddin-i Arabi idam edilmeden önce hücreye atıldığında aynı hücrede bir kişi daha vardır. Araların da şöyle bir konuşma geçer:
– “Ya imam sana üç şey sormak istiyorum.” der.
İmam:
- “Sor bakalım….” der.
Adam:
– “Sabır nedir?” der.
İmam:
- “Ben şimdi nazar etsem şu kapılar teker teker açılır ve ben çıkar giderim.” der ve zindanın kapıları Allah’ın bir kerametiyle açılmaya başlar. İmam:
- “Fakat ben Allah’ın (c.c.) beni bu şekilde imtihan etmesine tahammül ediyorum. İşte sabır budur” der.
Adam:
- “Peki kanaat nedir? ” der.
İmam:
- “Ben şimdi nazar etsem şu yerdeki çakıl taşları altın ve gümüş olur.” der.
Yerdeki çakıl taşları altın ve gümüş olmaya başlar.
– “Halbuki benim şu anda ne lambamda yakacak yağım, ne de yiyecek ekmeğim var. Ben ise bu halime şükrediyor ve sabrediyorum işte bu da kanaattir.” der.
Adam:
– “Peki fütüvvet (delikanlılık) nedir?” der.
İmam:
- “Bu sorunuza yarın cevap vereyim” der ve sükut ederler.
Bir süre sonra soru soran adam uykuya dalar ve bir rüya görür. Rüyasında mahşerin kurulup herkesin hesaba çekildiğini görür. Muhiddin-i Arabi nin yanına gelen melekler şu müjdeyi verirler:
- Sana az da olsa muhabbeti olan kişileri Allah (c.c) cennetine koyacak” derler.
Fakat Muhiddin-i Arabi hazretleri:
– Yarabbi ben sadece bana muhabbeti olanların değil, beni sevmeyenlerinde cennete girmelerini istiyorum diye dua eder ve o zata dönerek:
– İşte fütüvvet (delikanlılık) budur der.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HARAM ELMA İmam-ı Azam ( Hikayelerin en güzeli )

 HARAM ELMA  ( Hikayelerin En Güzeli ) Mezhep imamımız İmam-ı A'zam hazretlerinin babası Numan Hazretleri, gençliğinde bir ark kenarında abdest alıyordu.  Abdeste başlayacağı zaman ark sularına kapılıp gelen bir elma gördü. Elmayı, nereden geldiğini ve haram veya helal olup olmadığını düşünmeden bir defa ısırdı.  Hemen hata ettiğini ve mutlaka elmanın sahibini bulup helal ettirmesi lazım geldiğini düşündü; Sonra suyun geldiği tarafa doğru git­meye başladı.  Elma elinde olduğu halde araya araya elmanın düştüğü bahçeyi ve sahibini buldu. Bahçenin sahibine meseleyi anlatıp elmayı yanlışlıkla ısırdığını ve hakkını helal etmesini istedi. Onun bu hareketi, elma sahibinin dikkatini çekmişti. "Hakkını helal edeme­yeceğini, helal etmesi için bazı şartları olduğunu" söyledi. Nu'man hazretleri "ne isterse yapacağını, yeter ki hakkını helal etmesini" isteyip şartının ne olduğunu sordu. Elma sahibi "Hakkını helal etmesi için, iki sene bahçesinde çalışması lazım geld...

Hadisi Şerif / PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V ) - "Öyle günahlar vardır ki onları ne namaz ne oruç ne hac ne de umre temizler." buyurunca Sahabe efendilerimiz - "Ey Allah'ın Rasulü onları ne temizler" diye sordular. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) - "Geçim teminatı için çalışmak" buyurdular. (TABERANİ) 🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

OPR. DR. Salih Selman'ın Hayatından Kısa Bir Hikaye

 Dr. Salih Selman Genel Cerrahi Uzmanı.  13 yaşındayken bir arkadaşının attığı taş yüzünden gözünde kanama oluyor ve yaz boyunca hastanede tedavi olmak zorunda kalıyor. Gözü sargılı, gören gözüyle doktorları izliyor ve doktor olmak istiyor.  Bu isteğini doktoruna söylediğinde, “Ama evladım sen lise bile okuyamazsın, çünkü gözün ağır bir darbe yedi, diğer gözüne de sıçradı. Kendine hep dikkat etmelisin. Yoksa iki gözünü de kaybedebilirsin. Liseyi okusan bile kendini zorlamadan oku ve kendine zorlanmayacağın bir meslek seç” diyor.  Bundan sonrasını Dr. Salih Beyden dinleyelim: “Fakat benim içime ateş düşmüştü bir kere. Altı sene tıp okudum ve üstüne Cerrahi gibi en uykusuz bitirilmesi gereken bir bölüme girdim. Kırkımdan sonra hafızlığa başladım. On sene çok yoğun Kur’ân çalıştım. Yetmedi İlahiyatı bitirdim. Ve şu anda gözüm daha iyi görüyor. * Hafızlık sürecimde benim hevesimi gören hocam artık evime, muayenehaneme gelmeye başladı. ‘İstersen gitmem, gece bile çalıştır...