Ana içeriğe atla

HARAM ELMA İmam-ı Azam ( Hikayelerin en güzeli )


 HARAM ELMA 
( Hikayelerin En Güzeli )

Mezhep imamımız İmam-ı A'zam hazretlerinin babası Numan Hazretleri, gençliğinde bir ark kenarında abdest alıyordu. 
Abdeste başlayacağı zaman ark sularına kapılıp gelen bir elma gördü. Elmayı, nereden geldiğini ve haram veya helal olup olmadığını düşünmeden bir defa ısırdı. 
Hemen hata ettiğini ve mutlaka elmanın sahibini bulup helal ettirmesi lazım geldiğini düşündü; Sonra suyun geldiği tarafa doğru git­meye başladı. 
Elma elinde olduğu halde araya araya elmanın düştüğü bahçeyi ve sahibini buldu.
Bahçenin sahibine meseleyi anlatıp elmayı yanlışlıkla ısırdığını ve hakkını helal etmesini istedi. Onun bu hareketi, elma sahibinin dikkatini çekmişti. "Hakkını helal edeme­yeceğini, helal etmesi için bazı şartları olduğunu" söyledi. Nu'man hazretleri "ne isterse yapacağını, yeter ki hakkını helal etmesini" isteyip şartının ne olduğunu sordu. Elma sahibi "Hakkını helal etmesi için, iki sene bahçesinde çalışması lazım geldiğini ve kendisine iki yıl hizmet etmesinin şart olduğunu" söyleyince, Nu'man hazretleri "ahirette ceza çekmektense bu dünyada bir şahsa iki sene hizmet etmek daha iyidir" diye şartları kabul etti.
Elmanın sahibine iki sene hizmet etmiş ve adamın işinde canla-başla çalışmıştı. İki sene sonra, zamanın dolduğunu ve artık hakkını helal etmesini istediğini söyleyince, adam, "yine helal etmiyorum; benim bir kızım var, onunla evlenirsen ancak o zaman helal ederim" dedi.
Hazreti Nu'man:
"Olur" dedi. Yalnız, adam kızının elinin çolak, gözünün kör, ayağının topal, başının kel, kulağının sağır ve dilsiz olduğunu söyleyip iyi düşünmesini ve sonra pişman olmamasını söyledi. Hazreti Nu'man yine düşündü taşındı "ahirette ceza çekmekten iyidir" deyip kızla evlenmeyi de kabul etti ...
Aslında adam hazreti Numan'a vermek için kızının büyü­mesini beklemişti .... Düğün yapıldı nikah kıyıldı, zifaf gecesi hazreti Nu'man'a gelinin olduğu odayı gösterdiler. Nu'man hazretleri içeriye girip içerde kendisine söylenen evsafta bir kızın bulunmadığını görünce bir yanlışlık olduğunu zannede­rek hemen dışarı fırladı ve durumu oradakilere anlattı. Çünkü içerde kayınpederin söylediğinin aksine her azası yerinde genç ve güzel bir kız kendisini karşılamıştı.
Kayınpederi bir yanlışlık olmadığını söyleyerek meseleyi şöyle anlattı: "Benim kızım kördür, yani daha harama bak­mamıştır. Sağırdır, yani haram dinlememiştir. Topaldır; yani gayrı meşru yolda yürümemiştir. v.s." diye sayıp, "senin hanımın o içerde bekleyendir Allah mes'ut etsin" dedi.
Daha sonra seneler geçip bu evlilikten İmam-ı A'zam dün­yaya geldi. Annesi, İmam-ı A'zamı hocaya okuması için teslim etmişti. Daha sonra İmam-ı A'zam ünvanına kavuşan, o za­man henüz üç yaşında bulunan Sabit, üç günde Kur'an-ı Kerimi hatmettiği zaman annesi "Ah oğlum baban o elmayı ısırmasa idi sen bir günde hatmedecektin" buyurdu.
ALLAH OKUYAN KARDEŞLERİMİZDEN RAZI OLSUN İNŞALLAH

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadisi Şerif / PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V ) - "Öyle günahlar vardır ki onları ne namaz ne oruç ne hac ne de umre temizler." buyurunca Sahabe efendilerimiz - "Ey Allah'ın Rasulü onları ne temizler" diye sordular. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) - "Geçim teminatı için çalışmak" buyurdular. (TABERANİ) 🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

OPR. DR. Salih Selman'ın Hayatından Kısa Bir Hikaye

 Dr. Salih Selman Genel Cerrahi Uzmanı.  13 yaşındayken bir arkadaşının attığı taş yüzünden gözünde kanama oluyor ve yaz boyunca hastanede tedavi olmak zorunda kalıyor. Gözü sargılı, gören gözüyle doktorları izliyor ve doktor olmak istiyor.  Bu isteğini doktoruna söylediğinde, “Ama evladım sen lise bile okuyamazsın, çünkü gözün ağır bir darbe yedi, diğer gözüne de sıçradı. Kendine hep dikkat etmelisin. Yoksa iki gözünü de kaybedebilirsin. Liseyi okusan bile kendini zorlamadan oku ve kendine zorlanmayacağın bir meslek seç” diyor.  Bundan sonrasını Dr. Salih Beyden dinleyelim: “Fakat benim içime ateş düşmüştü bir kere. Altı sene tıp okudum ve üstüne Cerrahi gibi en uykusuz bitirilmesi gereken bir bölüme girdim. Kırkımdan sonra hafızlığa başladım. On sene çok yoğun Kur’ân çalıştım. Yetmedi İlahiyatı bitirdim. Ve şu anda gözüm daha iyi görüyor. * Hafızlık sürecimde benim hevesimi gören hocam artık evime, muayenehaneme gelmeye başladı. ‘İstersen gitmem, gece bile çalıştır...