Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Dinî Hikayeler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hz. Musa'nın Seçkin Kılınmasının Sebebi İbretlik Kıssa

 Hz. Musa'nın Seçkin Kılınmasının Sebebi Rivayete göre Hz. Musa (aleyhisselam) bir defasında Allah-u Zülcelâl’e:�“Ya Rabbi! Beni ne sayede seçkin kıldın?” diye sordu.�Allah-u Zülcelâl ona şöyle buyurdu: “Seni seçip kendime yakın kılmamın sebebi, yarattıklarıma karşı merhametli oluşundur. �Hani sen bir ara Şuayb’ın yanında çobanlık yaparken süründeki bir koyun kaçmıştı. Sen de onun peşine düştün. Araya araya halsiz düştüğün bir sırada onu buldun. Bulur bulmaz kucağına alıp bağrına basarak ona; ‘Zavallı hayvan, hem beni hem de kendini yordun.’ Dedin.�İşte, yarattıklarıma karşı böyle merhametli davrandığın için seni seçkin kıldım.” Hz. Ömer (radıyallahu anh) şöyle buyurdu:�“Allah merhamet etmeyene rahmet etmez, affetmeyeni affetmez ve özür dileyenleri bağışlamayanın tevbesini kabul etmez.”�Rahmet, merhamet, şefkat… İşte bunlar! insana insan olma vasfını kazandıran ince çizgi…Yüce hakikat..!� Okuduysanız Paylaşalım Bu güzel kıssayı herkes okusun Ana Sayfa

İmam-ı Azam Ebu Hanîfe Zamanı , Çocuğun Birisi Bal Hastasıdır

Çocuğun birisi, bal hastasıdır, yatar kalkar, gezer dolaşır, bal istermiş hep. Ana-baba, çocuklarının bu bal tutkusu nu önleyebilmek için her çareye başvurmuş.Hekimlere gitmişler, tedbirler uygulamışlar, ama nafile! Çocuk, bal diye tutturuyormuş. En sonunda, İmam-ı Âzam Ebu Hanife Hazretleri ni tavsiye etmişler. - Bir de O na gidin, gitmişler. İmam-ı Âzam; çocuğu almış karşısına, dönmüş ana-babasına; - 40 gün sonra gelin demiş. Anne-baba bir anlam veremese de, çaresiz geri dönmüş. 40 gün geçtikten sonra ise, tekrar varmışlar İmam-ı Âzam Hazretleri nin huzuruna. İmam-ı Âzam, şöyle bir bakmış çocuğa.Sonra, iki eliyle yanaklarını okşayıp, şöyle demiş çocuğa: - Bundan sonra bal yeme evlâdım! O kadar! Anne-baba yine şaşkın.Öyle ya, 40 gün boyunca bunun için mi beklediler .İmam-ı Âzam, bu sözü söylemek için 40 gün niye bekledi. Bunu düşüne düşüne dönmüşler evlerine. Aaa, o da ne , dakka başı bal isteyen çocuk, artık bal-mal istemiyor! Bal hastası çocuk, artık bal sürmüyor ağzına! Merak etmiş...

ŞEYTAN NASIL İNSANLIĞI ALDATMAYA ÇALIŞTI..

ŞEYTAN NASIL İNSANLIĞI ALDATMAYA ÇALIŞTI... Şeytan, Hz. Adem’den bu yana 100 milyarın üzerinde insanla uğraşmış, 124 bin peygambere karşı mücadele etmiş, Nemrut, Firavun, Haman, Karun, Ebu Cehil ve Ebu Leheb gibi azılı kâfirler yetiştirmiş, 120 bin sahabeye farklı farklı tuzaklar kurmuş, alanında uzman ve son derece profesyonel bir düşmandır... Şeytan tarih boyunca ilk hedef olarak peygamberlerin ve müminlerin evlerini ve ailelerini seçmiştir.  Şeytan, Hz. Âdem’in ailesini hedefe alarak iki evladından birinin ilk kanı dökerek kardeş katili olması için çalışmış,  Hz. Nuh’un evini hedef alarak hanımının ve evladının kâfir olarak can vermesi için gayret etmiş,  Hz. Lut’un yuvasını hedef alarak eşinin helak olması için projeler hazırlamış,  Hz. Yakup’un evini hedef seçerek çocuklarının kendi öz kardeşleri Hz. Yusuf’u kuyuya atmaları için ustaca tuzaklar kurmuş melun bir düşmandır… Bu zalim düşmanın bugün de ilk hedefi yine evlerimiz ve ailelerimiz olacaktır.  Şeytan...

Peygamberimize aşık 11 YAŞINDA HASAN gerçek kıssa

Peygamberimize aşık 11 YAŞINDA HASAN gerçek kıssa......  En çok kıskandıgım insanlardan biri Hasan 😇 Bir profosör radyo programında ölen arkadaşının Oglunu anlatıyor  Babasının dilinden...... Hasan 11 yaşlarında falandı ozaman lar Dinimizi ögrenmek adına yeni çıkan  The mesancar yani çagrı filmi yeni  Çekilmişti bir hafta sonu ailece  Kaseti video ya koyduk izledik  Hasan okadar etkilendiki peygamberimiz sav. Çektikleri ve din için göze aldıkları  Şeylerden  Hasan okuldan geliyor çantasını  Bırakıp defalarca çagrı filmi ni  İzliyordu. Oglum yeter artık dedigimde Baba ben peygamberimizi sav çok sevdim  Der ve izlemeye devam ederdi  Hasan birgün okuldan geldi üstü  Başı dagınık oglum ne oldu  Dedim, baba peygamberimize sav küfür etti  Arkadaşım dayanamadım dövdüm  Kavga ettim dedi.  Oglum neden ettin dedim baba Peygamberimizi sav çok seviyorum  Dayanamadım yine dese yine döverim Dedi odasına gitti...

ÖLÜM NEDİR HOCAM - İbretlik Hikâye

ÖLÜM NEDİR HOCAM Bir gün öğrencileri İmam’ı Gazâli Hazretlerine: - “Hocam! Ölüm nedir? Bize özel olarak anlatır mısın?” demişler. Velâyet nûru ile ölümünün çok yakın olduğunu anlayan İmam’ı Gazâli Hazretleri “Men lem yezuk, lem ya’rif” yani: - “Tatmayan bilmez ki! Önce kendim tadayım, sonra size anlatırım” demiş. Öğrencileri: - “Aman hocam! Öldükten sonra sizinle nasıl bağlantı kurarız” dediklerinde gülümseyerek, yalnızca “İnşâAllah” diye cevap vermiş. Gerçekten aradan çok geçmeden İmam’ı Gazâli Hazretleri ölümü tatmış ve öldüğü gece öğrencilerinin rüyâlarına gelerek: - “Allah dostları sözünü tutar. İşte, bugün ölümü tattım ve sözümü tutmak için rüyânıza geldim” demiş. “Abdestimi tazeleyip, sabah namazını kıldıktan sonra, yalnızca odama çekildim ve ölüm meleğini beklemeğe başladım. Lâilahe illallah diye zikir ederken, bir anda odamı nur kapladı ve bütün hücrelerim nur oldu. Başımı kaldırıp yukarı baktım. O nur’un etkisi ile evimin tavanı cam gibi şeffaf olmuştu. Yattığım yerden yedi ka...

Hz Osmanın (r.a)'nın Rüyası.

Hz Osmanın (r.a)'nın Rüyası   Kuran okuyordu. Bir ara susuzluğun verdiği, yorgunluğun verdiği tesirle uzaklara daldı Kuran okurken...  Diz üstü oturmuş Kuran okurken, başı öne eğildi ... uykuya dalmıştı birden bire.  Uykudayken rüyasında önünde bir koridor o  koridorlar açılıyordu.  Onu tutanlar götürüyorlardı,  -Sonra o koridorlardan geçti, orada bir ışık  gördü orada birileri oturuyordu yaklaşınca birden ne görsün. ÂLLÂH'ın Resulü oradaydı. Bir yanında Hz. Ebu_Bekir öteki yanında Hz_Ömer vardı. -ÂLLÂH 'ın Resulüyle karşı karşıya kalmıştı, ÂLLÂH Resulü bakıyor gülümsüyordu:   -Osman geldin mi?   - Geldim ya Resulallah..   - Seni susuz mu bıraktılar?   - Beni susuz bıraktılar Ya Resulallah..   - Seni hapis mi ettiler?   - Beni hapis ettiler..   - Seni mescide indirmiyorlar mı?   - Beni mescide indirmiyorlar..   - Sen aç mı kaldın?   - Ben aç kaldım Ya Resulallah..   - Ya Osman dilersen iftarı bizim...

ALLAH (C.C) KULUNU NASIL ZİKREDER ?

ALLAH (C.C) KULUNU NASIL ZİKREDER ? Adamın biri, geceleri devamlı Allah'ı zikrederdi. Bütün gecesi zikir fikir içinde geçerdi. Zikir kalbine yerleşmiş, gönlüne tat vermişti. Bir gün şeytan bu adama yaklaştı ve ona, “Böyle devamlı Allah'ı zikretmen ne zamana kadar sürecek. Sen gece gündüz Allah diyorsun, peki bir kere olsun Allah da sana buyur kulum dedi mi? Zikrinin karşılığını aldın mı? Madem sana bir karşılık verilmiyor, sen bu kötü halinle ve kara yüzünle ne zamana kadar Allah diyeceksin?” diye vesvese verdi. Bu vesvese adama tesir etti. Kalbi karıştı. onu gerçek zannetti. Demek ben Allah'ı zikretmeye layık bir kul değilim bana karşılık verilmiyor diyerek zikri bıraktı ve uyudu. Gece rüyasında Hızır aleyhisselamı gördü. Hz. Hızır ona, -Allah'ı zikretmeyi niçin terk ettin; zikirden niçin pişmanlık duydun? diye sordu. Adam, -Ben sürekli Allah Allah diye zikrettim; fakat bir gün olsun Allah'tan “buyur kulum'' diye bir karşılık duymadım. Ben bu işe layık olma...

İki Tilki - Sahabelerin hayatlarından Hidayet öyküleri

 Peygamber  Aleyhisselam ashabına ders verdiği meclislerin yorucu ve usandırıcı olmamasına dikkat ederdi . ciddi meselelerin konuşulduğu sohbetler sırasında zaman zaman ara verilirdi.  Rasulullah bir mesela anlatır yahut içlerinden birinin şiir okumasına müsaade ederdi bazen de ashabın kendi başlarından geçen komik hikayeleri Anlattıkları  olurdu.  işte yine böyle bir teneffüs esnasında bir sahabe  hidayete Eriş hikayesini şöyle  anlattı  " Cahiliye zamanında  benim Bir Putum vardı.  Bir gün baktım ki,  iki tilki geldi ve  o Putun  üzerine çıkıp ihtiyaç giderdi.  bu hal beni çok Düşündürdü Kendi kendime dedim:  bu ne biçim ilah ki,  tilkiler çıkıp tepesine ediyorlar!' sonra da Ey Allah'ın rasulü,  sana gelerek Müslüman oldum." * islammedresesi571.blogspot.com * İlginç Hikâyeler               Dua'lar  Dini Hikâyeler         Cuma Mesajl...

FATİH SULTAN MEHMET VE AYASOFYA [LÜTFEN OKUYALIM ]⤵️⤵️

FATİH SULTAN MEHMET VE AYASOFYA [LÜTFEN OKUYALIM ] 29 Mayıs 1453 İstanbul fethedildiği gün! cumaya kadar Cami olacaktı ayasofya  ... ve 1 haziran 1453 günlerden Cuma..  Fatih Sultan Mehmet Ayasofyada Cuma Namazını kıldırarak hakimiyetini ilan edecek. Bütün ordu ardında. Ellerini kaldırıp tekbir alıyor. Herkes ulvi bir sesle tekbir alıp el bağlıyor. Birden selam veriyor. Sonra bir daha tekbir alıyor. Üçyüzbin kişi tekbir alıyor. Sonra yine selam veriyor. Tekrar tekbir alıp namazı kıldırıyor. Hocası Akşemseddin namazdan sonra talebesi sultanı azarlıyor; -Yazıklar olsun sana! İstanbulu fethettim diye kibre kapılıp bir namazı bile üç tekbirle kıldırırsın... Fatih gözleri yaşlı hocasına bakıp; -Hocam eğer bu sitemin olmasaydı asla söylemezdim. Birinci tekbirde aklıma bir şey girdi. Bu kilisenin yönü kıble tarafında değil. Selam verdim. Sonraki tekbirde yine evham geldi. Yine selam verdim. Üçüncü tekbiri alırken Kabe bütün ihtişamıyla önümde belirdi. Rahatlayıp namazı kıldırdım. ded...

Zülkarneyn A.S ordusuyla gece yolda giderken şu talimatı verdi: -Ayağınıza takılan şeyleri toplayın

Zülkarneyn Aleyhisselâm ordusuyla gece yolda giderken şu talimatı verdi: -Ayağınıza takılan şeyleri toplayın.Ordu bu emri duyunca; içlerinden bir grup: -Çok yürüdük, çok yorgunuz. Gece vakti bir de ayağımızı takılan şeyleri toplayarak boşuna ağırlık mı yapacağız.Hiç bir şey toplamayalım,diyerek hiçbir şey toplamadılar. İkinci grup ise; -Madem Komutanımız emretti, birazcık toplayalım,emre muhalefet etmeyelim.Zira ordunun komutanına itaat etmek gerekir, diyerek az birşey topladılar. Üçüncü grup ise; -Komutanımız bir şeyi boşuna emretmez.Muhakkak bildiği bir şey vardır. Bir hikmet vardır, diyerek bütün abalarını ağzına kadar doldurdular.Sabah olduğunda bir de baktılar ki, meğerse bir altın madeninden geçmişler de, ayaklarına değen şeylerin altın olduğunun farkına varamamışlar. Bunu anlayınca: Hiç almayan birinci grup; -yazıklar olsun bize, niçin almadık! Nasıl dinlemedik komutanımızın sözünü.Keşke alsaydık! Hiç olmazsa bir adet dahi olsa alsaydık diyerek pişman oluyorlar. Az alan ikinci g...

Peygamber Efendimiz S.A.V ZAMANINDA SAĞ ELİ-KOLU KURUYAN KIZIN HİKAYESİ

Peygamber  Efendimiz S.A.V ZAMANINDA SAĞ ELİ-KOLU KURUYAN KIZIN HİKAYESİ Ümmül Müminin, müminlerin annesi Resulullah S.A.V'in hanımı Hz. Ayşe anlatıyor: Günlerden bir gün, Resulullah S.A.V'e bir eli kurumuş, kolu tutmayan bir hanım geldi. Gece bir rüya gördüğünü, bu rüyadan uyanınca sağ kolunun, elinin kuruduğunu, bu nedenle büyük bir şok geçirdiğini, bu konuda kendisine yardımcı olması, dua etmesi ve kolunun şifa bulması için Allah’ın resulüne geldiğini bildirdi. Bunun üzerine Hz. Muhammed Resulullah S.A.V, “Bu nasıl rüyadır ki rüyadan sonra elin kurumuş, ibretli bir iş olmalı” buyurdular. Kadın gördüğü rüyayı anlatmaya başladı: Ey Allah’ın kulu, resulü. Bu gece rüyamda kıyamet kopmuş, insanlık mahşere toplanmış, akılalmaz bir kalabalık. Mahşerin ortasına mizan-hak-hukuk terazisi kurulmuş, cennet-cehennem mahşerde ortaya çıkmış. Hesap ve kitabı mahkemesi görülenler grup grup cennete ve cehenneme sevk ediliyorlar. Cennete girenler bütün ihtişamı ile coşkulu tarif edilemez bir m...

Hifa Hatun ve Süheyb -radıyallahu anh / Aşk Kapısı Minnet Ve Mihnet

Hifa Hatun, Medine-i Münevvere’de, güzelliği dillerde dolaşan, genç ve zengin bir kadın idi. Bir gün Peygamber Efendimiz’in -sallallahu aleyhi ve sellem- huzuruna gelip: “-Ya Rasulullah, bana, beni Cennete götürecek bir iş öğret!..” dedi. Herkesin durumuna ve ihtiyaçlarına göre nasihatlarda bulunan İki cihan güneşi Efendimiz: “-Bir an önce evlenmeni tavsiye ederim. Böylece dininin diğer yarısını emniyete alırsın.” buyurdular. Hifa Hanım: “-Ya Rasulullah, bana kim küfüv (denk) olabilir? Beni, Habeş hükümdarı Necaşi istemişti. Ubeydullah yüz deve ve daha bir çok şey mehir olarak vaad etmişti. Ben onu da kabul etmemiştim. Siz kimi münasip görürseniz, razıyım.” dedi. O sırada gönlünden, Peygamber Efendimizin kendisini müminlerin annelerinden kılacağı ümidi geçiyordu. Rasulullah kimseyi gücendirmemek için: “-Yarın sabah, mescide ilk önce gelen kimse ile bu hanımın nikahını kıyacağım.” buyurdular. Sabahleyin, Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- mescide ilk önce gelecek kimseyi bekliyord...

HURMA AĞACI Peygamber Efendimiz S.A.V bir gece eve geldi ve buyurdu ki:

HURMA AĞACI Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem bir gece eve geldi ve buyurdu ki: - Yâ Âişe! Yemeğin var mı? O ara kapı çalındı. Açınca Hazret-i Ebû Bekir’in gelmiş olduğunu gördüler. Peygamber Efendimiz sordu: - Yâ Ebâ Bekir! Bu vakitte gelmenizin sebebi nedir? - Yâ Resûlallah! Üç gündür bir şey yemedim. Çok acıktım. Mübârek yüzünüzü görerek açlığımı unutmak için geldim. Bu sıra tekrar kapı çalındı, baktıklarında Hazret-i Ömer ile Hazret-i Ali gelmiş. Peygamber Efendimiz bunlara da sordu: - Bu gece vaktinde gelmenize sebep nedir? diye suâl edince, onlar da Hazret-i Ebû Bekir gibi cevap verdiler. Peygamber Efendimiz buyurdu: - Üç gündür ben de bir şey yemedim. Karnım açtır. Sonra Hazret-i Ali dedi ki: - Yâ Resûlallah! Dün yoldan geçerken Muâz bin Cebel’in avlusundaki hurma ağacında, hurmalar gördüm. Peygamber Efendimiz buyurdu: - Kalkınız, Muâz’ın evine gidelim. Bizi hurma ile misafir etsin! Üç büyük Eshâbı ile, hazret-i Muâz’ın kapısına vardılar. Önce Hazret-i Ebû Bekir se...

MUSAB BİN ÜMEYİR ( R.A ) Kimdir

---------MUSAB BİN ÜMEYİR R.A.--------- 🌺...henüz 17 yaşında olan  mekkenin en zengini  ve en yakışıklı genci olan  bütün eşyaları çok özel olan güzel kokular süren ipek elbiseler giyen  sonra müslüman olup işkence gören annesi tarafından sonra annesinin işkencesinden kurtulup  medineye  efendimiz tarafından ilk ögretmen mürşid olarak giden medineyi hicrete hazır hale getiren orda açlığa yokluğa katlanan Efendimize çok benzediği için  UHUD'DA SANCAĞI TAŞIRKEN İKİ KOLU VE BAŞI KESİLEREK  şehid edilen kabre konulacağı zaman kefen bulunamayıp eski yırtık elbisesi kefen yapılan ve ayakları açık kalan kabre indirilirken  Efendimiz ve sahabelerin hıçkıra hıçkıra ağladıkları  MALINI GENÇLİĞİNİ CANINI ALLAH VE RASULU uğrunda  feda eden aziz sahabe musab bin ümeyir RADIYALLAHU ANHUM... Allah cc Müsab bin Ümeyirin RA ahlakıyla ahlaklandırsın bizleri. * islammedresesi571.blogspot.com * İlginç Hikâyeler           ...

Namaz 'ı Vaktinde Kılmanın Önemi

( Namaz 'ı Vaktinde  Kılmanın Önemi ) Manifaturacılık yaparak geçimini sağlayan  bir genç vardı.  İşlerinin çokluğunu bahane ederek,  Namaz 'larını hep son vakitlerine  Bırakırdı.  Dükkânın yakınındaki camiye vaktin Çıkmasına az zaman kala yetiştirirdi. .. Bir gece kan -ter içinde kalmıştı.  Rüyasında ölmüş ,hesap için mizan Başına getirilmişti.  ( ibadetlerimi  yaptım ,haram işlemedim , Hesabım kolay geçer ) diye ümit  Ediyordu. .. Melekler, önce iman ve doğru itikat Aradılar hemen önlerine geldi. Sonra,  Sıra Namaz 'a geldi. Fakat aradılar  Bir türlü bulamadılar.... " Ben hiç namaz ' ımı kazaya bırakmadım, Mutlaka bulmanız lâzım diye feryat Ediyordu. Nihayet melekler ; "Kusura bakma sana ait bir tek namaz  Bulamadık. Şimdi seni Cehennem 'e  Atacağız..! " diyerek  ; Yüksek bir dağa çıkardılar. Genç , Çırpınarak ; " Hayır ! Bunda bir yanlışlık var .Ben hiç Namaz ' larımı bırakmadım..! " dediyse de Dinlemediler. D...

HZ. OSMAN (R.A.)' dan “Beş şey müttakîlerin (sâlihlerin) alâmetidir;

HZ. OSMAN R.A. DEN; 👇👇👇 “Beş şey müttakîlerin (sâlihlerin) alâmetidir; 🌹❤️🌹❤️ 👉1. Dînî gayret içinde olanlarla beraber olmak. 👉2. Nefsini ıslâh edip diline hâkim olmak. 👉3. (Allah sevgisini unutturan) dünyalıklardan nefsine hoş gelen bir şeye eriştiğinde onun zarar-ziyanını ayırd edebilmek, dinden kendisine az bir şey bile nasip olduğunda onu da ganîmet bilmek. 👉4. Haram karışır endişesiyle midesini helâlden (de olsa) doldurmamak (ve riyâzat içinde yaşayabilmek). 👉5. Bütün insanların kurtulduğunu, yalnız kendisinin mahvolduğunu düşünmek.” * islammedresesi571.blogspot.com * İlginç Hikâyeler               Dua'lar  Dini Hikâyeler         Cuma Mesajları ANA SAYFA

CÖMERTLİK ~ ALLAH CÖMERTTİR CÖMERT OLANI SEVER.

~CÖMERTLİK~ ALLAH CÖMERTTİR CÖMERT OLANI SEVER.  Devrin padişahı tellallar çığırtır, fermanlar okutur.Kendince bir oyun kurmuş, herkesten yakın zamanda savaşa katılacak ordu için erzak istemektedir. Aslında savaş işin bahanesidirya,halkınının cömertliğini görmek ister işin özünde. Refah seviyesi yüksek ülkenin,durumu iyi aileleri  sanki sözleşmiş gibi küçük küçük torbalarla görütür erzakları saraya.Zenginler bilhassa cimrilik yaparak,en az ölçekte verirler.  Şehrin en fakir ailesinin oğluda az bir ölçekte hazırlar erzağı.Saraya götürmek için kapıdan çıkarken, babası kolundan tutup,"ALLAH yolunda cömert ol evlat.Karşılığı büyük olur" der ve evdeki en büyük küpü erzakla doldurur ve oğluyla gönderir saraya. Zengin ağalar ellerinde küçük torbalarıyla sırada beklerken fakir çobanın oğlunun elindeki  küpü görür ve"akılsız"diye dalga geçerler. Çocuk gururu kırılsada  susar ve sırasını bekler.Ağalar, beyler küçük torbakarla giderler padişahın huzuruna ve göğüslerini ger...

İsa aleyhisselam bir ağacın altında ibadet eden birini gördü.

İsa aleyhisselam bir ağacın altında ibadet eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları felçli olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen, mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu:  – “Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!..”  İsa aleyhisselam kötürüm adama yaklaştı:  - Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor? Peki hangi nimettir, nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?  Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki:  - Allahü teâlâ bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O’nu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de O’na şükrediyorum. Halbuki, dünyanın serveti elinde olan nice zenginler var ki, kalbinde O’nu tanıma sevinci, dilinde de O’na şükretme mutluluğu yoktur. Ama Rabbim bana bu sevgiyi ihsan eylemiş.  İsa aleyhisselam;  – “...

Sina Çölü - Mısır fethine çıkan Yavuz Sultan Selim Han

Mısır fethine çıkan Yavuz Sultan Selim Han Sina Çölünü nasıl geçeceğini düşünürken, rüyasında Muhyiddin Arabi Hz. görür. Yavuz Sultan Selim'e şu tavsiyelerde bulunur: Koyun derilerinden su tulumları yap ve develere yükle. Askerlerin ağız, burunlarını ve kulaklarını iyice kapat, çünkü çölün kumu çok incedir..  Bu tavsiyeleri tutan Yavuz Sultan Selim, Sina çölünü geçerken, ilahi bir hediye olarak çöle 200-300 yılda bir yağan yağmur kendisine yetiştirilmişti. Yavuz Sultan Selim askerleri ile çölü geçerken, bi ara attan inip yaya yürüdüğü ve bu sırada cok heyecanlı ve değişik bir haleti ruhiyede olduğu görülür. Fakat kimse bir şey sormaya cesaret edemez. O anda bütün askerler attan inip yaya yürürler. Daha sonra bunun sebebi büyük hükümdara sorulduğu zaman şöyle cevap verir: "ALLAH'ın Resulü Peygamberimiz (s.a.v.) önümüzde yaya yürüyüp bize yol gösterirken bizim atla gitmemiz edebe uygun mudur ?"  İşte Tarih, İşte Ecdad, İşte İman...

Hazreti Ebu Bekir İslâmla şereflenmeden evvel

Hazreti Ebu Bekir İslâmla şereflenmeden evvel çok zengindi ve herkes onu zengin olarak bilirdi. Fakat müslüman olduktan sonra bütün malını - mülkünü Allah yolunda harcadı ve bir hırka bir lokma kaldı. Hazreti Ebu Bekir'i hâlâ eski halinde zanneden bir sahabi bir gün kapısını çalıp: — Ya Eba Bekir, benim 12 bin akçe borcum var. Bugün vermem lâzım, benim bu borçtan kurtulmam için bu parayı vereceğini umarım, dedi. Hazreti Ebu Bekir (r.a.): — Biliyorsunuz ki, ben bütün varlığımı Allah için sarfettim. Şu anda size verecek bu para bende yok, dediyse de adam: — Ben sizde hâlâ bu kadar para var biliyordum, dedi. Bunun üzerine Hazreti Ebu Bekir kalktı: — Sen bekle, ben biraz sonra gelirim, dedi ve bir yahudinin kapısını çaldı. Yahudiden 12 bin akçe borç istedi: — İnşallah yarın öğleden sonra veririm, dedi. Yahudi: — Yarın vermezsen ne olacak? Diye sordu. Ebu Bekir (r.a.): — Yarın vermezsem sana köle olacağım, ister beni hizmetinde çalıştırırsın, istersen pazara götürür satarsın, buyurdu. B...