Ana içeriğe atla

BİLAL HABEŞİ VE AĞLATAN EZANI - Hikâye Oku

😢 AĞLATAN EZAN 😢 👉 Allah Rasûlu hasta yatağında soğuk terler döküyor... "" Hazret-i Aişe’nin gözü yaşlı, Hazret-i Ebu Bekir’in başı yerde… """ Kainatın Efendisi ebedi yolculuğun eşiğinde son nefeslerini sayıyor.... "" Medine soluk almadan bekliyor... "Buruk yürekler, endişeli bakışlar ve köşelerde sessiz sessiz akıtılan göz yaşları… " Tek istenilen şey, bir haber. Habibin sıhhat haberi.... "Fakat şu bir gerçek ki Her Nefis " """"" Ölümü tadacaktır """"""""" """ İşte son an… """ Son nefes… "" Ve Habibin dudaklarından dökülen son söz.. ( Er-rafiku'l-a’la! Er-rafiku'l-a’la ) "Yüce dost! Yüce dost...! "Kainatın Sevgilisi Dünyadan göçüyor... """" Ezan vaktidir. "" Rasûlullah’ın yokluğundaki ilk gecenin sabahı. ""Bilal elini kulağına götürmek için hazırlanıyor. "Mukaddes daveti duyuracak. """"" Lakin yüreği yanıyor. "Yanık sesi, yanık yüreğiyle hepten hüzne bürünmüş başlıyor "" Ezan-ı Muhammedî. "" Ve tam ("Eşhedü enne Muhammeder- rasûlullah…") " Derken bir hıçkırık kopuveriyor "" Hazret-i Bilal’in ciğerlerinden. " Bilal ağlıyor, sahabeler ağlıyor. """ Dalga dalga hüznüyle yayılıyor .! "" Gülbang-ı Ahmedî. Peygamber müezzini ezanı güçlükle bitirebiliyor. "" Medine… """" Peygamber şehri. "" Hiç böyle görmemişti bu şehri Bilal. " Her bir taşından gözyaşı damlıyordu sanki. " İşte bu sokaklardan yürümüştü Allah Rasûlü. """ Bu mescitte oturmuştu. " Şu kütüktü yaslanıp da hutbe okuduğu… Mübarek ayaklarının değdiği toprak bu topraktı. " O’nun gül kokusu sinmişti bu yerlere. """ Medine O’nu bulduğu gün can bulmuştu. " Ama şimdi o yoktu bu şehirde. """ Her zerresine hasretini nakşedip göçüp gitmişti işte. " Bilal Medine’de duramazdı artık. Baktığı her yönde O’nun hatırasının canlandığı, yüreğine hicran ateşleri yağdıran bu şehirde kalamazdı. " Hasretini bağrına basıp Şam’a gitti. Aradan seneler geçti. """" Medine peygambersiz, ezanlar Bilalsiz seneler geçti. " Halife defalarca Bilal’i Medine’ye çağırdı. """ Tüm ısrarlara rağmen peygamber müezzini kabul etmedi bu davetleri. " Fakat bir gece Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem... rüyasına geldi Hazret-i Bilal’in. "" Allah Resûlu sallallahu aleyhi vesellem nurlar içinde ona bakıyor, sitemvâri bir tavırla..! “ Ne zamandır beldemize uğramaz oldun Ya Bilal!” )diyordu. " Ertesi sabah Bilal, emri alan asker gibi fırladı. " Derhal Medine yollarına koyuldu. Bilal’in ne sıcakta pişen vücudu ne uzayan yollara bakan gözleri vardı. " Hissettiği tek şey kalbindeki tarifsiz sızıydı. " Özleten, ağlatan, yandıran bir sızı… " Günlerce süren yolculuğun ardından Bilal, sevgilisini gömdüğü hicran şehrine ayaklarını basıyordu işte. " Ve o gün Medine bir zamanlar çok iyi tanıdığı bir sesle açıyordu gözlerini sabaha. " Sesi duyan daha iyi işitebilmek için kapılara koşuyordu. " Sokaklara dökülen insanlar heyecan içinde birbirlerine tek bir şeyi haber veriyordu...! “ Bilal gelmiş! Seneler sonra Bilal Medine’ye dönmüş.” Kalpler sanki yerinden çıkacaktı. Sokaklarda kadınlar, çocuklar… " Medine böyle bir şey görmemişti. " Bütün şehir mescide akıyordu. " Onlar bu sesi hep peygamber hayattayken duymuşlardı. "Bu sesi işitip de gittiklerinde mescide Allah Rasûlu’nun o mübarek yüzünü görmüşlerdi yıllarca...! """" Peki ya şimdi? " İşte bu ses Bilal’in sesiydi...! " Yoksa Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem, kainatın biricik sevgilisi şimdi de mescitte miydi? " Birisi deseydi ki.. “ Evet, Peygamberimiz mescitte, müminleri namaza bekliyor.” " Bir anda çağlayan hisler o koskoca hakikati unutturuvermişti. " Allah Rasûlu artık aralarında yoktu ve dönmesi de mümkün değildi... "" İşte o dem herkes koyuverdi kendini. "" Genç, ihtiyar, kadın, çocuk herkes ağlıyordu. """"" Her şey ortadaydı. " Bu ses bu semalarda Muhammed Aleyhisselam’sızdı. " Bilal de yüreğinin yangınlarına su serpiyordu gözyaşlarıyla... "" O da ağlıyordu. " Hıçkırıklara karışan bu ezan bütün Medine’yi ağlatmıştı... " Bu Hazret-i Bilal’in radiyallahu anhu okuduğu son ezanı oldu. Şam’a döndükten bir süre sonra o da Hakk’ın rahmetine ulaştı. " ALLAH ONLARDAN RAZI OLSUN.. "" 
🌹🌹SAYISIZ AMİN AMİN AMİN🌹🌹"

  ANA SAYFA

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HARAM ELMA İmam-ı Azam ( Hikayelerin en güzeli )

 HARAM ELMA  ( Hikayelerin En Güzeli ) Mezhep imamımız İmam-ı A'zam hazretlerinin babası Numan Hazretleri, gençliğinde bir ark kenarında abdest alıyordu.  Abdeste başlayacağı zaman ark sularına kapılıp gelen bir elma gördü. Elmayı, nereden geldiğini ve haram veya helal olup olmadığını düşünmeden bir defa ısırdı.  Hemen hata ettiğini ve mutlaka elmanın sahibini bulup helal ettirmesi lazım geldiğini düşündü; Sonra suyun geldiği tarafa doğru git­meye başladı.  Elma elinde olduğu halde araya araya elmanın düştüğü bahçeyi ve sahibini buldu. Bahçenin sahibine meseleyi anlatıp elmayı yanlışlıkla ısırdığını ve hakkını helal etmesini istedi. Onun bu hareketi, elma sahibinin dikkatini çekmişti. "Hakkını helal edeme­yeceğini, helal etmesi için bazı şartları olduğunu" söyledi. Nu'man hazretleri "ne isterse yapacağını, yeter ki hakkını helal etmesini" isteyip şartının ne olduğunu sordu. Elma sahibi "Hakkını helal etmesi için, iki sene bahçesinde çalışması lazım geld...

Hadisi Şerif / PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V ) - "Öyle günahlar vardır ki onları ne namaz ne oruç ne hac ne de umre temizler." buyurunca Sahabe efendilerimiz - "Ey Allah'ın Rasulü onları ne temizler" diye sordular. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) - "Geçim teminatı için çalışmak" buyurdular. (TABERANİ) 🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

OPR. DR. Salih Selman'ın Hayatından Kısa Bir Hikaye

 Dr. Salih Selman Genel Cerrahi Uzmanı.  13 yaşındayken bir arkadaşının attığı taş yüzünden gözünde kanama oluyor ve yaz boyunca hastanede tedavi olmak zorunda kalıyor. Gözü sargılı, gören gözüyle doktorları izliyor ve doktor olmak istiyor.  Bu isteğini doktoruna söylediğinde, “Ama evladım sen lise bile okuyamazsın, çünkü gözün ağır bir darbe yedi, diğer gözüne de sıçradı. Kendine hep dikkat etmelisin. Yoksa iki gözünü de kaybedebilirsin. Liseyi okusan bile kendini zorlamadan oku ve kendine zorlanmayacağın bir meslek seç” diyor.  Bundan sonrasını Dr. Salih Beyden dinleyelim: “Fakat benim içime ateş düşmüştü bir kere. Altı sene tıp okudum ve üstüne Cerrahi gibi en uykusuz bitirilmesi gereken bir bölüme girdim. Kırkımdan sonra hafızlığa başladım. On sene çok yoğun Kur’ân çalıştım. Yetmedi İlahiyatı bitirdim. Ve şu anda gözüm daha iyi görüyor. * Hafızlık sürecimde benim hevesimi gören hocam artık evime, muayenehaneme gelmeye başladı. ‘İstersen gitmem, gece bile çalıştır...