Ana içeriğe atla

Üç Ateist Ve Mevlânâ _ Ateiste Kerpiçle Cevap








Üç ateist Mevlânâ’ya gitmişler. 


Ona;


-Eğer müsaitsen sana üç sual soracağız?.


Mevlânâ;


-Ben müsait değilim Şems’e gidin. demiş.


Ateistler Şems’e gitmişler.


 Şems de o sıra bir KERPİÇ ile oyalanmaktadır.


Ateistler;


-Müsaitsen sana üç sual soracağız.


Şems;


Müsaidim birinci soruyu sor.


Ateistler aralarında bir sözcü seçmişler.


Ateist;


-Allah var diyorsunuz ama Allah’ı göremiyoruz Allah’ı gösterin de biz de inanalım. Biz görmediğimiz şeye inanmayız.


Şems:


-Diğer suali sor.


Ateist;


-Diyorsunuz “Şeytan ateşten yaratıldı ama daha sonra da diyorsunuz seytan ateşle cezalandırılacak bu saçma değil mi ateş ateşe azap eder mi”?.


Şems;


-Son soruya geç.


-Ne diye insanlara hep baskı kurarsınız, nedir bu ŞERİAT, bırakın insanlar ne yapmak istiyorsalar onu yapsınlar o zaman insanlar daha mutlu olur.. Bütün bu sorularımıza cevap ver ki Allah’a İman edelim veremezsen ne olacağını biliyorsun.


Ateist daha cümlesini bitirmeden Şems yerdeki kerpiçi alıp Ateisttin kafasına atmış. Ateisttin kafasına hiçbirsey olmamış. Sadece acı ile inliyormuş. Dışardan darbe yediği belli olmuyor.


Ateist kadıya gidip davacı olmuş. Kadı Şems’ten hesap sormak için onu huzuruna getirtmiş..


Kadı;


Söyle bakalım. Niye bu adamın başına kerpiç attın. Adam şimdi senden hakkını istiyor.. Adam Ateist diye niye ona kötü davranıyorsun. Bizim Dinimizde hoşgörü var. Çabuk hesap ver…!!!


Şems;


-Ben hiçbir şekilde bu adama şiddet kullanmadım. Bana üç soru sordu. Ben de bu adamın dilden anlamayacağını anladım. Onun yaşayarak öğrenmesini istediğimden üç sorunun üçüne de tek cevap verdim.


-Nasıl yani?.


-Bu adam bana dedi ki “Allah’ı bana göster inanayım”. Ben bu adamın yalan söylediğine inanıyorum. Bu adamın başı falan ağrımıyor. Başının ağrısını göstersin de İnanayım..


Ateist;


-Ama acıyor ben hissediyorum.


-Ben de Allah’ın varlığını hissediyorum.


Ateist çaresizce susmuş. Söyleyecek bir laf bulamamış.


Şems;


-Daha sonra bana dedi “Şeytan ateşten yaratıldı ateş ateşe azap eder mi hiç”. Ben de bu adama cevap olarak kerpiç attım. Kerpiç de topraktan insan da topraktan nasıl kerpiç insana acı veriyorsa ateş de Şeytana öyle acı verecek…


Ateist;


-Ama ama şeyyy.


Şems devam etmiş;


-Daha sonra bana “Bırakın insanlar ne yapmak istiyorsa yapsınlar ne diye onları engelliyorsunuz”. dedi. Ben de o an bu adama çok sinirlendim ve kafasına kerpiç atmak istedim. Söyleyin bana “Her insan yapmak istediğini yaparsa Dünyada düzen kalır mı”…


Üç Ateisttin de o anda kalplerinde birseyler açılmaya başlamış ve Allah’a iman etmişler.. Kadı Şems’i cezalandıracaktı ama eski Ateistler yeni Mü’minler davalarından vazgeçmiş.












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HARAM ELMA İmam-ı Azam ( Hikayelerin en güzeli )

 HARAM ELMA  ( Hikayelerin En Güzeli ) Mezhep imamımız İmam-ı A'zam hazretlerinin babası Numan Hazretleri, gençliğinde bir ark kenarında abdest alıyordu.  Abdeste başlayacağı zaman ark sularına kapılıp gelen bir elma gördü. Elmayı, nereden geldiğini ve haram veya helal olup olmadığını düşünmeden bir defa ısırdı.  Hemen hata ettiğini ve mutlaka elmanın sahibini bulup helal ettirmesi lazım geldiğini düşündü; Sonra suyun geldiği tarafa doğru git­meye başladı.  Elma elinde olduğu halde araya araya elmanın düştüğü bahçeyi ve sahibini buldu. Bahçenin sahibine meseleyi anlatıp elmayı yanlışlıkla ısırdığını ve hakkını helal etmesini istedi. Onun bu hareketi, elma sahibinin dikkatini çekmişti. "Hakkını helal edeme­yeceğini, helal etmesi için bazı şartları olduğunu" söyledi. Nu'man hazretleri "ne isterse yapacağını, yeter ki hakkını helal etmesini" isteyip şartının ne olduğunu sordu. Elma sahibi "Hakkını helal etmesi için, iki sene bahçesinde çalışması lazım geld...

Hadisi Şerif / PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V ) - "Öyle günahlar vardır ki onları ne namaz ne oruç ne hac ne de umre temizler." buyurunca Sahabe efendilerimiz - "Ey Allah'ın Rasulü onları ne temizler" diye sordular. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) - "Geçim teminatı için çalışmak" buyurdular. (TABERANİ) 🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

OPR. DR. Salih Selman'ın Hayatından Kısa Bir Hikaye

 Dr. Salih Selman Genel Cerrahi Uzmanı.  13 yaşındayken bir arkadaşının attığı taş yüzünden gözünde kanama oluyor ve yaz boyunca hastanede tedavi olmak zorunda kalıyor. Gözü sargılı, gören gözüyle doktorları izliyor ve doktor olmak istiyor.  Bu isteğini doktoruna söylediğinde, “Ama evladım sen lise bile okuyamazsın, çünkü gözün ağır bir darbe yedi, diğer gözüne de sıçradı. Kendine hep dikkat etmelisin. Yoksa iki gözünü de kaybedebilirsin. Liseyi okusan bile kendini zorlamadan oku ve kendine zorlanmayacağın bir meslek seç” diyor.  Bundan sonrasını Dr. Salih Beyden dinleyelim: “Fakat benim içime ateş düşmüştü bir kere. Altı sene tıp okudum ve üstüne Cerrahi gibi en uykusuz bitirilmesi gereken bir bölüme girdim. Kırkımdan sonra hafızlığa başladım. On sene çok yoğun Kur’ân çalıştım. Yetmedi İlahiyatı bitirdim. Ve şu anda gözüm daha iyi görüyor. * Hafızlık sürecimde benim hevesimi gören hocam artık evime, muayenehaneme gelmeye başladı. ‘İstersen gitmem, gece bile çalıştır...