Ana içeriğe atla

BABAMA BEN BAKACAĞIM / Helal Malın Bereketi




Çok zengin bir adam varmış. Fakat her şeyin sonu olduğu gibi adam da ölüm döşeğinde. Üç çocuğu varmış. Bunları büyük oğlu toplamış ve bir toplantı yapmış. Kardeşlerine demiş ki; "Ben babamın mirasından bir şey istemiyorum, onun duasını istiyorum. Babama ben bakacağım." Kardeşleri de dünden razı, kabul etmişler ve büyük oğlan, babasını evine getirmiş. Babasına öyle güzel bakıyor ki... Fakat hanımı razı değil. Hergün evde kavga var. "Zaten senin aklın yok, babanın mirasından hiçbirşey istemedin." diyerek hergün söyleniyor.



Adam bir akşam rüya görüyor. Rüyada aksakallı bir adam diyor ki; "Evladım, falanca yerde 100 altın var, git onu al. " Diyor ki; "Efendim, bu para helal midir? Bereketi içinde midir.?" Adam "parada karışıklık vardır" diyor. Ben haram mal istemem, almam diyor. Sabah olunca hanımına gördüğü rüyayı anlatıyor; hanımı yine başlıyor kavgaya. "Senin aklın yok, alsaydın sıkıntıdan kurtulurduk, diyor." Aradan bir kaç gün geçiyor, adam yine rüya görüyor. Diyorlar ki; "Falanca yerde 10 altın var, git onu al, ihtiyacını gör." Yine soruyor; "Helal midir, bereketi içinde midir?" "Karışıklık olabilir" cevabını alınca yine "haram para istemem" diyor. Sabah olunca yine hanımına anlatıyor, tabii ki yine kavga başlıyor. Birkaç gün sonra yine rüya görüyor. Diyorlar ki; "Falanca yerde bir altın var, git onu al." Yine soruyor, "Bereketi içinde midir." Diyorlar ki; "Bu helaldir, bereketi de içindedir." Tamam alıyorum diyor. Ertesi gün yine hanımına rüyayı anlatıyor. Hanımı; "Bir tane de olsa, bari bunu kabul etseydin." diyor. Adam da "kabul ettim" diyor. Gidip altını alıyor ve çarşıya gidiyor. Çarşıdan bir altına iki balık satın alıp eve geliyor. Hanımı; "Altını aldın mı?" diye soruyor. "Aldım, sonra pazara gidip iki balık aldım, epeydir balık yemedik" diyor.



Balıkları yıkayıp temizliyorlar ve karnını yarıyorlar. Bir de ne görsünler; eşi benzeri bulunmaz bir pırlanta. Hemen diğer balığın karnını yarıyorlar, eşi de orada. Sonra birini sarraflara satmak istiyorlar ama kimse bedelini ödeyemiyor. Nihayet padişaha haber veriyorlar. "Efendim, falancada bir pırlanta var, ancak size layık olur" diyorlar. Padişah adamı çağırıyor. Padişahın hanımı pırlantayı görünce çok beğeniyor ve hemen satın almak istiyor. Padişah 30.000 altın vermiş. Tabii adam ömründe bu kadar parayı bir arada görmemiş, hemen kabul edip pırlantayı satmış. Sonra padişahın hanımı; bunun bir eşi de olmalı, ben onu da istiyorum, diye tutturmuş. Padişah tekrar adamlarını göndermiş ve eşi de var mı diye sordurmuş. Adam da " var " demiş. Padişah yine 30.000 altın vermiş ama adam 70.000 altın istemiş ve satmış. Böylece toplam 100.000 altını olmuş.



Adam bu servete iki sebeple kavuştu. 1 – Babasının duasını aldı. 2 – Helal olanı, bereketi içinde olanı istedi. O bir altın, bereketi ile 100.000 altın oluverdi.



                   ANA SAYFA



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HARAM ELMA İmam-ı Azam ( Hikayelerin en güzeli )

 HARAM ELMA  ( Hikayelerin En Güzeli ) Mezhep imamımız İmam-ı A'zam hazretlerinin babası Numan Hazretleri, gençliğinde bir ark kenarında abdest alıyordu.  Abdeste başlayacağı zaman ark sularına kapılıp gelen bir elma gördü. Elmayı, nereden geldiğini ve haram veya helal olup olmadığını düşünmeden bir defa ısırdı.  Hemen hata ettiğini ve mutlaka elmanın sahibini bulup helal ettirmesi lazım geldiğini düşündü; Sonra suyun geldiği tarafa doğru git­meye başladı.  Elma elinde olduğu halde araya araya elmanın düştüğü bahçeyi ve sahibini buldu. Bahçenin sahibine meseleyi anlatıp elmayı yanlışlıkla ısırdığını ve hakkını helal etmesini istedi. Onun bu hareketi, elma sahibinin dikkatini çekmişti. "Hakkını helal edeme­yeceğini, helal etmesi için bazı şartları olduğunu" söyledi. Nu'man hazretleri "ne isterse yapacağını, yeter ki hakkını helal etmesini" isteyip şartının ne olduğunu sordu. Elma sahibi "Hakkını helal etmesi için, iki sene bahçesinde çalışması lazım geld...

Hadisi Şerif / PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V ) - "Öyle günahlar vardır ki onları ne namaz ne oruç ne hac ne de umre temizler." buyurunca Sahabe efendilerimiz - "Ey Allah'ın Rasulü onları ne temizler" diye sordular. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) - "Geçim teminatı için çalışmak" buyurdular. (TABERANİ) 🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

OPR. DR. Salih Selman'ın Hayatından Kısa Bir Hikaye

 Dr. Salih Selman Genel Cerrahi Uzmanı.  13 yaşındayken bir arkadaşının attığı taş yüzünden gözünde kanama oluyor ve yaz boyunca hastanede tedavi olmak zorunda kalıyor. Gözü sargılı, gören gözüyle doktorları izliyor ve doktor olmak istiyor.  Bu isteğini doktoruna söylediğinde, “Ama evladım sen lise bile okuyamazsın, çünkü gözün ağır bir darbe yedi, diğer gözüne de sıçradı. Kendine hep dikkat etmelisin. Yoksa iki gözünü de kaybedebilirsin. Liseyi okusan bile kendini zorlamadan oku ve kendine zorlanmayacağın bir meslek seç” diyor.  Bundan sonrasını Dr. Salih Beyden dinleyelim: “Fakat benim içime ateş düşmüştü bir kere. Altı sene tıp okudum ve üstüne Cerrahi gibi en uykusuz bitirilmesi gereken bir bölüme girdim. Kırkımdan sonra hafızlığa başladım. On sene çok yoğun Kur’ân çalıştım. Yetmedi İlahiyatı bitirdim. Ve şu anda gözüm daha iyi görüyor. * Hafızlık sürecimde benim hevesimi gören hocam artık evime, muayenehaneme gelmeye başladı. ‘İstersen gitmem, gece bile çalıştır...